TRANSPARENT

  • image

TRANSPARENT:

“Hayat bütün seçimlerin toplamıdır.” Albert Camus

“Dünya olup biten her şeydir.” Wittgenstein

Sıra dışı bir aileniz olması size ne hissettirirdi? Sıra dışı, olağan dışı, kural dışı, etik dışı, akıl dışı, mantık dışı, yasa dışı, saf dışı, insanlık dışı, ahlak dışı, kapı dışı, yurt dışı, evlilik dışı, dünya dışı ama illa ki, bir şekilde bir şeylerin dışı. Ve bu dışında olma hali aniden gelip de yerleştiği yerde bilinmez bir süreliğine kalmak ve sonsuzmuş gibi görünen evrende ürkütücü bir şekilde sizi seçmiş bulunarak, zamanla edindiği yeri genişletip yaydığı rahatsız edici şok dalgalarıyla hayatınızı ele geçirmek için korkunç bir çaba içine girmişse ne yapardınız? Ona karşı koyma gücünü kendinizde bulabilir miydiniz? Topyekun onunla savaşabilir miydiniz? Transparent karakterleri de hem kendilerinde hem de aile mensuplarında ortaya çıkan bu sıra dışı hallerle mücadele etmeye çalışıyorlar ellerinden geldiğince. Fitili ilk ateşleyen Los Angeles’ta yaşayan, altmış sekiz yaşında, üç çocuklu Yahudi bir ailenin aynı dine mensup babası. Üniversitede siyaset bilimi hocalığı yapan akademisyen Mort, sonradan Maura Pfefferman oluyor. Mort yani Maura bir vestite, bir trans cinsel tercihi değişmeyen. Dışarıdan görülen o ki; kostümleri, makyajı, rengarenk ojeleri ve aksesuarlarıyla bir kadın gibi hareket etmekten hoşlanan bir bedeni ağırlamaktan büyük bir haz alırken, içinden kadınlardan hoşlanmaya devam ediyor. Pratikteyse o bir lezbiyen. Aslında teorik olarak da lezbiyen. Politik olarak da bir lezbiyen olabilir.

image

image

image

Maura’nın üç çocuğundan en büyükleri olan Sarah evli ve onun da bir kızı ve bir de oğlu var. Bir de zengin ama sadık eşi. Bu durum monoton hayatına ekstra bir heyecan katmıyor olsa gerek ki üniversiteden aşkı Tammy ile karşılaştığında eski anılar canlanıyor bir anda. Bu arada Tammy’de zamanında bir erkekle evlenerek bir çocuk yapmış bir lezbiyen(bu kısımlarda benim de kafam en az sizler kadar karıştığından ve Tammy’nin de halihazırda bir yetişkin kızı bir de küçük çocuğu olduğundan ve hangisini doğurup doğurmadığından emin olamadığımdan, kaldı ki hiçbirini doğurmamış da olabilir; ne önemi var diyeceksiniz. Haklısınız çünkü eğer Tammy’nin geçmiş hayatını anlatan bir soy ağacı filan çıkartmazsam eğer doğrulara ulaşamayacağım ama o kadar gereksiz ve saçma olacak ki, boşver diyorum ben de kendi kendime). Sarah kocasına Tammy’i barbeküye davet edeceğini ama onun bir lezbiyen olduğunu söylediğinde kocası ben lezbiyenleri severim diyor. Sarah ise suratında doğrularcasına bir ifadeyle aynaya bakıyor aynı anda. Sarah’nın geçmiş deneyimleri ve ileride Tammy ile yaşayacağı ateşli deneyimlerini göz önüne alırsak eğer kocasının tüm samimiyetiyle lezbiyenleri pardon karısını sevdiğini anlıyoruz.

Ve bir kez daha anlıyorum işin içine Freud’un gölgesi düşse işler içinden çıkılmaz hale gelebiliyor kolaylıkla(rahmetli sağ olsaydı onun için de zor bir çözümleme olurdu eminim).

image

image

image

image

Ortanca çocuk Josh müzik piyasasında çalışıyor. En dramatik hikaye onun aslında. Cinsel kimliğiyle sorunu olmayan, Türkiye sınırlarında yaşayıp, sayısız deneyim yaşamaktan ve kadınlardan hoşlanan ama lezbiyen olmayan Josh için “çapkın” sıfatını rahatlıkla sarf edebilecek bir tuhaf coğrafyadan, Los Angeles’a ışınlandığımızda bu tip bir sıfatın çok basit kaçtığına şahit oluyoruz. Josh aşk adamı. Bir aşk bağımlısı. Seni seviyorum dediğinde karşı taraf onu ezik olmakla sıfatlandırıyor. Bir türlü uzun soluklu bir ilişkisi olmuyor. Baba olmak istiyor, karşı taraf ondan habersiz kürtaj oluyor. Olaya sevgi açısından bakıyor. Karşılık göremiyor. Bu dizide kadınlar daha erkek erkek konuşup hareket ederken, erkekler daha yumuşak kompozisyonlar çiziyorlar. İçinden sevmek ve sevişmek fiillerinin döküldüğü tek ağız Josh’unki. Bir hahama aşık oluyor -haham bir kadın bu arada-. Sonunda bir erkek babası olduğunu öğreniyor ama oğlu ergenliği atlatalı epey olmuş ve hayat Josh için de bir hayli karışık. Üstelik oğlu o daha ergenken cinsellik yaşamaya başladığı ve ara ara halen daha görüşmeyi sürdürdüğü bakıcıları olan kendinden yaşça bir hayli büyük Gina. Bu ilişki, Ali’nin kendinden büyük bir tamirciyle tanışıp tuhaf bir deneyim yaşadığı yıl, Sarah’nın Tammy’le tanıştığı ve Maura’nın kadın kadın giyinmeye başladığı ve gittiği parti sonrası bunu karısına itiraf ettiği 1994 yılı. Tüm aile ayrı ayrı olmak suretiyle tuhaf bir sene geçiriyorlar. Hepsinin kaderi o sene belirleniyor sanki. Günümüze döndüğümüzde, Josh trans bir babası olduğunu öğrenen son evlat ve neticesinde bir oğul o. Babası en çok onunla yüzleşmekten kaçınıyor. Ama o da eninde sonunda öğreniyor ve ilk şoku atlatır atlatmaz, kendi çıkarları da söz konusu olduğundan, üstü örtülü maddi istekleriyle gidiyor babasının kapısına. İlk bölümde kendilerinden ötesini görmeyen üç çocuk yetiştirmeyi nasıl başardığını sorgulayan Maura bile bile aramızda kalacak diyerek her bir çocuğuna sus payı niteliğinde bir takım sözler veriyor ya da çekler yazıyor. Babalık öyle kolay bir kavram ve sıfat değil ve insanın ölene dek yakasına yapışıyor sanki ve sen bir sürü şey yapabilecekken oturup babalık taslamak zorunda kalıyorsun habire. Kendi derdin sana yeterken, başka canlıların derdi de derdin oluveriyor daha en başından koşulsuz genlerini vermeyi kabul ettiğin için.

image

image

image

image

Ve Ali. Üç kardeşin küçüğü. Mappa’sının gözdesi. Bir erkek fatma. Babasının depresif geni. Hayatta ne yapacağını bilmediği gibi, kendi hayatıyla da ne yapacağını bilmiyor. Peki hayat onunla ne yapacağını biliyor mu genel olarak? Bilemediğinden olsa gerek Ali işsiz. Babasının çekleriyle geçiniyor. İşsizliğine ek olarak bir amacı ya da tutkusu da olmadığını görüyoruz. Ergen gibi hareket ediyor bazen. Aşkı kovaladığı filan yok. Daha çok deneysel takılıyor ve aklına eseni söylüyor. Öyle de hareket ediyor. Tanrı’ya inanmadığından ailesinin Bat Mitzvahını yapmadığını düşünüyor. Halbuki babası ormanda bir trans partisine gidiyor o senenin, o pazarında. Annesi de partisini iptal ediyor. O gün bugündür Ali şaşkın olabilir mi? İster Ateist ol, ister Yahudi ya da Müslüman, inancın ya da inançsızlığın hayatın üzerinde ve verdiğin kararlarda son derece etkili oluyor. Buradan ateistler yanlış karar verir sonucunu çıkarmayacağınızı umut ediyorum. Josh hahama aşık olup havraya giderken, maneviyatının, içindeki boşluğu dolduran aşk ve sevgi arayışında tezahür ettiğini görüyoruz. Josh bu uğurda Mars’a gidebilecek durumda. Sarah geç kavuştuğu zevk denizinden başını kaldırıp çevreyi yokluyor ara ara. Hayatında çok da değişen bir şey yok aslında. Her halükarda boğulmadan yaşama gayreti içinde. İki kardeşin çılgınca aşkın peşinde koşuşturup durmaları kendi yarattıkları bir illüzyona inanmaktan ibaret. Çünkü hayatta bir şeylerin peşinde koşturmadan ömür bitmiyor.

Bense en çok Ali’yi sevdim üç kardeşin içinde. İlk başlarda bir türlü büyümediği ve büyümeyi reddettiği için. Bütün çocuklarım arasında beni tek gören sensin diyen babasından bu sözü ilk duyduğunda kaçıyor onun yanından huzursuzca. Babasının aksine bir kızken erkekliği tercih eden bir trans ona translardan hoşlanan da transdır dediğinde ise Ali’nin dönüşümü başlıyor. Daha o anda onu sıkan ve nefes almasını güçleştiren askılarını çıkartıp atıyor camdan dışarıya. Ladın kıyafetlerini rafa kaldırıyor. Erkek gibi giyinmeye başlıyor. Tıpkı aşk meselesini gözünde fazla büyüten kardeşleri gibi Ali’de ikinci defa aynı transın evine gittiğinde evini ve içindeki ortamı farklı gözlerle algılıyor bu sefer. Hiçbir şey evi ilk gördüğündeki gibi değil. O gözünde çok büyütmüş çünkü. Herkes görmek istediğini görüyor neticesinde. İllüzyon dağıldığında, çıplak gözlerle görmeye başladığımızdaysa her şey sıkıcı sıradanlığına dönüyor tekrar. Herkes neyse o olmaya devam ediyor. Benim aşktan anladığım bu. Kaldı ki ben zaten sıkıcı sıradan bir insanım ve aşktan ne anlarım? Ali’yse giderek sessizleşen zihniyle bir parça huzur arıyor sanki. Başlardaki coşkusu, yeni deneyimlere olan ilgisi, olayları anlatanlara geride kalanın ne olacağını sorduğundaki içtenlikli tavırları ve Ed’e karşı beslediği korumacı tavırlarıyla Ali her zamanki gibi Ali’lik yaparken, kendini ve hayatını sorgulayan ve bunu yansıtan bir bireye dönüşüyor. Dizi süresince olgunlaşan, değişen, kendini arayan ama hala daha bulduğu şüpheli tek karakter Ali. Ali gitgide büyüyor sanki. Peki ben ne yapıyorum? Pencereyi açıp dışarıya bakıyorum ve aslında hiçbir şeye sahip olmadığımı görüyorum. Ben bir süre sonra olmayacağım ve dışarıdaki tüm o şeyleri, benden sonra gelenler karşılayacaklar. Sonra onlar da gidecekler. Şeylerse hep duracaklar durdukları yerde.

“You give me the wings to fly
You are the clear blue sky
I’m floating so free, so high
Falling with grace, for you, and I
You give me the wings to fly
You give me the wings to fly
You are the clear blue sky
I’m floating so free, so high
Falling with grace, for you, and I” The Wings, Gustavo Santaolalla

“Now and then I think of when we were together
Like when you said you felt so happy you could die
Told myself that you were right for me
But felt so lonely in your company
But that was love and it’s an ache I still remember
You can get addicted to a certain kind of sadness
Like resignation to the end, always the end
So when we found that we could not make sense
Well you said that we would still be friends
But I’ll admit that I was glad it was over…”  Somebody That I Used To Know – Gotye

image

image

image

image

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da Bir Blog Açın.

Yukarı ↑

Soledad/Hábitat

Madrid y sus Circunstancias

Gendering the Smart City

UK-India network curating safety in the city through community art, digital technologies and participatory mapping

MARJİNAL KAFA

BAŞKA BAKMAK LAZIM DİYENLERE...

haganbey

Diş fırçalamak sosyal bir eylemdir.

ahmetss

A modern business theme

GÜVENLİK KAMERA MONTAJ VE KURULUMU

Ankara Güvenlik Kamera Sistemleri Montaj Kurulum ve Arıza Bakım Servisi

yeni bahar

YENİLİKÇİ KIZLAR

İsmail Firdevsoğlu

Çok Okuyup Az Yazan Orta Gezen - #Çokayog

SaphilopeS

ne güzel blues ne güzel karanlık

aleyna'nın blogu

Profesyonel Çekimler

Ümit Hüseyin ÖZER

Farklı bakış açıları, farklı fikirlere uzanır. Farklı fikirler, gelişim ve bilgiye temel oluşturur. Bilgi ise güçtür.

Sinemass'a Hoşgeldiniz

Sinema,Film,Eleştiri,Öneri

Gezegenim

"ama fırtına olmadan dalgalar büyümez ki!"

BİRİKTİRDİKLERİM

YAŞAM PORTALI

siyahgolge

siyahgolge

Sin Edebiyat

iki aylık şiir ve edebiyat dergisi

Alperen Durak

#alperen #reis #birumutturyaşamak

Sadecilik

Sadeleşerek özgürleşin.

SÖZDÜŞÜM

Sözlerin Gülümsemesi Gülden Belli

İzmir nakliyat

İzmir evden eve nakliyat firmaları arasında en iyi ev taşıma ve ofis taşıma firmasıyız. Atasun evden eve nakliyat firmasıyla sizde izmirde sorunsuz ev taşıyın.

Shu’s World

Sanat,şiir,edebiyat

ZÎZNASE

bilgelik sevgisi...bilgi aşkı

Aksaray Ömür Oto Kurtarma Çekici

aksaray cekici aksaray oto cekici aksaray kurtarici aksaray oto kurtarma aksaray kurtarici oto kurtarici aksaray oto cekici aksaray aksaray çekici

CeylancaHerşey

Dijital Kahve, Reklamcılık, Film ve Edebiyat Hakkında KADINCA

kendimesozumvarcom.wordpress.com/

Bu sayfadaki tüm karakterler ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi vardır.

Türkçe Öğrenmek istiyorumm

Dünyayı güzellik kurtaracak bir insanı sevmekle başlayacak herşey...

Yaşama Dair Herşey

My WordPress Blog

Oku!

Yaratan Rabbinin Adıyla...

Dearpink

yaşama dair..

mythought

Wichtig ist zu verstehen, was man liest...

Şifa Otağı

Ruhsal ve Fiziksel Hastalıkların Teşhis ve Tedavisi-Şifa Enerjisi-Hacamat-Sülük-Refleksoloji-Lenf Drenaj-Nefes Terapisi-Akupunktur-Manuel Terapi-Bilinçaltı Terapisi-Aroma Terapi-Fitoterapi-Yaşam Koçluğu

geceninkuyusu

genelde içimden atmak için yazarım, hatırlamak için değil

haricibellek

Unutmayalım diye yazıyoruz.

Benim sesim

Müziğim dillerde

siyah lale

açık söz ve cesaret herzaman işe yarar ;)

comMEDIA

iletişim ve medyaya dair herşey

%d blogcu bunu beğendi: