BABİL KULESİ
Efsanelerle büyüdüm, onlarla yükseldim ben, onlarda yüceldim ben
Yokluğumdan varlığım inşa edildi yüzyıllar geçse de üstümden
Yetmiş iki dilin müsebbibi oldum, tüm farklı dillerin kökeniyim ben.
O “Ey insanlar ben sizi sizsiz isterim” derken
Gökyüzünü deliyordu haşmetim, yeryüzünde insan eliyle yapılmış olası cennettim ben.
Aşkın ayrı bir tanrının dini olduğu eski çağlardı söz konusu olan
Tek lisan, tek beden, tek ruh olabilir miydik diye tereddütteydim her zaman
Haddimi aştım, merakıma yenildim, titrek bir hırsa tutuldum sana gelirken
Ömrümü tükettim, kardeşlerimi harcadım, ben kendim kendim olmaktan vazgeçtim bilip bilmeden.
Geçmiş, geçmiş midir sorar dururum kendi kendime
Eğer hala daha beni anıyorsanız olmadık yere
Ben asla ölmemişim demektir bir köşede.
Tek kişiye sormak yetmiyor
Yüz, bin kerelerce sorun önünüze gelen herkese, her yerde
Bilmez iseler Kur’an’ı açsınlar; benden bahseder bir ayette. Ve de Tevrat’ta benzer şekilde.
İnsanoğluna bu bir ihtardı belki de
Konacak dal arıyorken
Kanatsız uçamazken
Bir adım sonrasını göremezken
Gözyaşlarını silemezken
Hayat körlüğünden muzdarip
Ne arardı ki yükseklerde?
Küçük küçük pencerelerimden sızan bir sürü günışığım var
Bunun adı iyimserlik
Daha ne olsun bir ömrü tüketmek için?
Ben senin iki kaşının arasındaydım bakmasını bilseydin
Sen ancak harcını kardın, tuğlaları ekleştirdin, duvarlar dikebildin.
Sen benim asi çocuğumdun
Ben seni gene sevdim
Yine seveceğim
Yarattım ve takip ettim
Her lisanda bana ulaşmana müsaade ettim.
Kırık bir kalp, eksiltilmiş bir ciğer ve dolu yakarışla bana geldin.
Bazen son nefeste; ama gene de bir şekilde
Hep geldin
Hiç durmadan
Geldin geldin geldin.
Biliyor musun belki de başarmak üzereydin.
Vakitsiz karşıma dikilecektin.
Merakın ve azmin gövdenden taşarken
Ben gene seni senden daha çok sevecektim
Ben seni senden daha çok düşünecektim
Önce kelimeleri aldım ağzından
Sustun
Sonra bir torbaya attım hepsini
Şaşkındın
Karıştırdım ünlü ünsüz ne varsa
Daha çok şaşırdın
Susamazdın
Torbanın içine atıldın tarifsiz bir açlıkla
Sonrası yeryüzünde bir tiyatro oldu
Sonuçsa hüsran oldu
Adı ise “Yıkılan Kule” oldu
Ey Rüzgar dağıt ne varsa ortada
Bir yaprak gibi titret elinden geldiği kadar
Bana ulaşmanın yolları çok başka anlayana
Sükunetimde gizliyim ben
Kaldır başını bak sadece etrafına
Gökyüzüne gör bir kez de bambaşka gözlerle
Buğulu dağların esrarında gizlidir sırrım
Ya da altı çocuğunu birden emzirmeye çalışan bir anne kedinin fedakarlığında
Her yol bana çıkar en sonunda
Kanaatim sonsuzlukta dolaşır sen farkına varamasan da
Her adımında gizliyim ben senin
Kanın kadar yakın
Nefesin kadar görünmez
Yanlış yerlerde arama beni
Ben hep o aşkla baktığın sevgilinin iki kaşının arasındayım
Ah bir anlayabilseydin beni
ÇİZER:MATAZİZMA
Bir Cevap Yazın