FIRST REFORMED

9AEA9AFD-45D3-425C-861B-4E7F78AA0473

FIRST REFORMED :

“Cesaret çaresizliğin çözümüdür.  Sebep cevap vermez.” Reverend Toller

“Bir çocuğu bu dünyaya getirmekte ne gibi bir çaresizlik hissediyorsan, sana yemin ederim bir çocuğu bu hayattan uzaklaştırmayla aynı şey olamaz.” Reverend Toller

“Bilgelik, aklımızda aynı anda iki tane çelişkili gerçeği birlikte tutuyor. Umut ve çaresizlik. Çaresiz bir hayat umutsuz bir hayattır.  Bu iki fikri aklımızda tutmak hayatın kendisidir.” Reverend Toller

”Mary’nin içinde büyüyen bir şey var. Tıpkı bir ağaç gibi.” Reverend Toller

“Hiçbir evlilik bir çocuğun kaybından sağ çıkamaz.”

Sinema açısından bir geçiş dönemi olarak görülen yaz mevsiminin bayıltan sıcakları karşısında klimalı ortamlara koşan ve bulundukları ortamdan çıkmak istemeyen yurdum insanı izleyecek film arayadursun, şu dingin geçen sinemasal evrende birkaç iyi film bulup izlemenin haklı gururuyla çıkıyorum karşınıza. “First Reformed” da onlardan biri. Sürpriz oldu benim açımdan da. Sonu Fifth Element’i, gidişatı başrolünde bir rahibin rahip kostümüyle rol aldığı tüm filmleri anımsatan filmin yönetmeni ve senaristi olan Paul Schrader’ın filmografisinde yer alan Taxi Driver, Raging Bull, Günaha Son Çağrı, Bringing Out the Dead gibi kimi filmlerindeki rolü oranında başarısı değerlendirildiği takdirde, senarist yönü ağır basıyor gibi görünmekte yılların Hollywood emekçisinin. Bana gelince en çok içerisinde bir rahip barındırmayan “The Sunset Limited”i anımsattı. Bunda da felsefi diyalogların ve monologların etkisi oldu en fazla. Tüm hayatın, ölümün, erdemin, kaybın, çaresizliğin, dünyanın gidişatının sorgulandığı filmde hayatta Tanrı dışında bir tarafı kalmamış bir adamın saf sorgusu vardı mütemadiyen. Sakın ola o bildik klişe üzerinden hayat sorgulaması yapılıyor sanmayınız, kesinlikle; kaldı ki hayatın kendisi bir klişe zaten. Saf bir anlam arayışı var filmin her karesinde. Sevgisizlikten çürümekte olan bir adam söz konusu, yaşadıkları fırtına öncesi sessizlik. Hem bir başına kalmış hem de yolunu kaybetmiş belli etmese de. Sığındığı Tanrı’nın sözleri olsa da, kelimeler kifayetsiz kalıyor çoğu zaman. İçinde yanan acı dolu mum hiç sönmüyor aslında. Evlat kaybetmiş, dünyası yıkılmış bir adam olan Reverend Toller’ın hikayesi anlatılmakta olan.

D76E2C7C-E76C-4803-93A1-CCF618962049

Sade ve durağan bir açılışı var filmin. Fonda müzik yok. Film boyunca duyup duyacağınız tek müzik org eşliğindeki kilise korosunun ilahileri oluyor. Filmin ismini aldığı First Reformed filmin pek çok karesine evsahipliği yapan Protestan Kilisesi’nin ismi aynı zamanda. Kilisenin dış cephesinde yer alan kimi ayrıntılarda uzunca bir süre duran kamera(Robert Bresson’a saygı duruşu bu sahneyle başlıyor), en nihayet binanın dış kapısına doğru ilerliyor ve Reverend Toller’ı canlandıran Ethan Hawke’un iç sesiyle karşı karşıya geliyoruz. El yazısıyla bir şeyler yazıyor rahip bir deftere. Bir yıl boyunca günlük tutmaya karar veren rahibimiz kendisi hakkında yazarken insanın merhamet göstermemesi gerektiğini düşünmekte. Bir yıl sonunda yazdığı günlüğü yakarak imha etmeyi, bu şekilde deneyine son vermeyi düşünüyor. Tanrı ile arasındaki bir iletişim biçimi olarak da görüyor defterini. Bir çeşit dua onun için. Enteresandan öte esrarengiz olduğunu düşündürten rahibimizin ayinine gelen katılımcı sayısı bir bilemedin iki elin parmaklarını geçmezken, günlerden bir gün cemaatinden olan çiçeği burnunda bir anne adayı olan Mary kocası Michael için geliyor ona. Genç adamın ruhsal sorunları için onunla konuşmasını rica ediyor Toller’dan. Aktivist bir grupla eylemler gerçekleştiren Michael, Kanada’da hapse girmiş. Şimdiyse iki haftadır evden çıkmıyormuş. Hamile olan Mary’nin böyle bir dünyaya çocuk getirmesine de karşıymış. Toller’la uzunca bir sohbet gerçekleştiriyor Michael. Felsefi ve derin bir konuşma yaşanıyor iki adam arasında. İnancı sarsılmış olan genç adamın intihar eğilimli olduğunu görüyoruz. Bundan otuz üç yıl sonra dünyaya gelen çocuğu onun şimdi olduğu yaşta olacak ve onun gözünde dünya o zaman da iyi bir yer olmayacak asla. Çocuğu ya da çocuklarının bu yaşanılmazlığı tecrübe edecek olmasından son derece endişeli olan Michael’a içini açma sırası Toller’a geliyor aynı konuşma esnasında. Konuştukça rahatlamış görünüyor iki taraf da. Soğukkanlı görünen Toller karısının tüm karşı çıkışlarına rağmen mani olamadığı ve kendi onayıyla savaşa gönderdiği oğlunu altı ay sonra Irak’ta kaybetmiş. Karısı da onu terk etmiş. Hiçbir manevi gerekçesi olmayan bir savaşa oğlunu sokup yitirişinin ardından kendisi de orduyu bırakmış. Film Toller’ın yaşadığı aile trajedisinden sonra nasıl kaybolduğunu, şimdiyse yeniden yapılanma ve anlam arayışını anlatıyor aslında. Çaresizlik onu sessizleştirmiş. Dış dünyaya sırtını dönerken, kendi dünyasını kurmuş içinde. Kendi kozasını örmüş, mesleki sohbet ve vaazleri dışında insanlarla bir bağ kurmaz olmuş. Tüm bunlar yaşanırken ve içinde büyük fırtınalar koparken, Michael’ın intiharıyla sarsılıyor bir yandan da. Bizlerse en sonunda anlıyoruz ancak, Michael’ın önce varlığı sonra da yokluğuyla nasıl onun kurtarıcı meleği olabildiğini bu dünyada.

59016390-5942-4C2D-8B0B-5CCD34BA8909

E8B6BB66-E06F-440E-84DA-AAFFB62E85B9

Mesleği yüzünden çok daha konservatif düşünceler barındırdığını düşündüğümüz Toller’sa Micheal’ın sorunlu fakat davasında haklı olduğunu itiraf ediyor. Bunu da belirtmekten çekinmiyor üstlerine. Michael’ın vasiyeti üzerine külleri zehirli atık sahasındaki nehre atılıp, basında fotoğrafları yer alınca cemaatinin önyargılı tavrıyla karşılaşıyor Toller. Bu arada kanser şüphesiyle doktora gidiyor, bir ara cemaatiyle birlikte kendisini patlatmaya kalkışıyor. Michael’ın intihar yeleğini patlatmadan üzerinden çıkartmasını sağlayan şeyse Mary’nin varlığı oluyor. Ona duyduğu karşılıksız olmayan sevgi sayesinde tekrar hayata dönüyor 46 yaşındaki papaz. Kendisine İsa’ymışçasına işkence ediyor çıplak vücuduna doladığı dikenli tellerle. Sevginin gücüne, iyileştirme etkisine şahit oluyoruz nihayet. Dünyayı gerçekten de sevginin kurtarabileceğine dair umut yeşeriyor içimizde. Toller’ı kurtaran şey, bir gün hepimizi kurtarabilir. Sevgisizlikten değil mi dünyaya ettiklerimiz ve başka gözlerle görmez miyiz dünyayı sevince? Mary’nin Reverend’a Michael’la paylaştığı kimi mahrem anlarını anlattığı sahne ve final sahnesiyle unutulmazlar arasına girdi benim gözümde. Pek çok öpüşme sahnesi izledik pek çok filmde. Çok azı kaldı akıllarda böylesine. Tüm filmi tanımlayan ve buna varıyordu tüm yollar dedirten bu son sahneyle, oyuncuların duygularını seyirciye aktarmasındaki başarısına şapka çıkartıyor insan ve kalakalıyorsunuz umut içinde. Paul Schrader’ın yönetmen olarak en başarılı bulduğum filmi olarak hatırlayacağım “First Reformed”u. Şimdilik. Başrollerdeki Ethan Hawke ve Amanda Seyfried’ın öngörülemez uyumlu kimyalarının da etkisi büyük şüphesiz. Hayat etten fazlası, vücut kıyafetten fazlası gerçekten de.

11CAD4D5-A730-407C-8C76-EA577C6E1A24

DEC83333-AC0E-4303-BC92-4E7E7920EDBA

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da Bir Blog Açın.

Yukarı ↑

Soledad/Hábitat

Madrid y sus Circunstancias

Gendering the Smart City

UK-India network curating safety in the city through community art, digital technologies and participatory mapping

MARJİNAL KAFA

BAŞKA BAKMAK LAZIM DİYENLERE...

haganbey

Diş fırçalamak sosyal bir eylemdir.

ahmetss

A modern business theme

GÜVENLİK KAMERA MONTAJ VE KURULUMU

Ankara Güvenlik Kamera Sistemleri Montaj Kurulum ve Arıza Bakım Servisi

yeni bahar

YENİLİKÇİ KIZLAR

İsmail Firdevsoğlu

Çok Okuyup Az Yazan Orta Gezen - #Çokayog

SaphilopeS

ne güzel blues ne güzel karanlık

aleyna'nın blogu

Profesyonel Çekimler

Ümit Hüseyin ÖZER

Farklı bakış açıları, farklı fikirlere uzanır. Farklı fikirler, gelişim ve bilgiye temel oluşturur. Bilgi ise güçtür.

Sinemass'a Hoşgeldiniz

Sinema,Film,Eleştiri,Öneri

Gezegenim

"ama fırtına olmadan dalgalar büyümez ki!"

BİRİKTİRDİKLERİM

YAŞAM PORTALI

siyahgolge

siyahgolge

Sin Edebiyat

iki aylık şiir ve edebiyat dergisi

Alperen Durak

#alperen #reis #birumutturyaşamak

Sadecilik

Sadeleşerek özgürleşin.

SÖZDÜŞÜM

Sözlerin Gülümsemesi Gülden Belli

İzmir nakliyat

İzmir evden eve nakliyat firmaları arasında en iyi ev taşıma ve ofis taşıma firmasıyız. Atasun evden eve nakliyat firmasıyla sizde izmirde sorunsuz ev taşıyın.

Shu’s World

Sanat,şiir,edebiyat

ZÎZNASE

bilgelik sevgisi...bilgi aşkı

Aksaray Ömür Oto Kurtarma Çekici

aksaray cekici aksaray oto cekici aksaray kurtarici aksaray oto kurtarma aksaray kurtarici oto kurtarici aksaray oto cekici aksaray aksaray çekici

CeylancaHerşey

Dijital Kahve, Reklamcılık, Film ve Edebiyat Hakkında KADINCA

kendimesozumvarcom.wordpress.com/

Bu sayfadaki tüm karakterler ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi vardır.

Türkçe Öğrenmek istiyorumm

Dünyayı güzellik kurtaracak bir insanı sevmekle başlayacak herşey...

Yaşama Dair Herşey

My WordPress Blog

Oku!

Yaratan Rabbinin Adıyla...

Dearpink

yaşama dair..

mythought

Wichtig ist zu verstehen, was man liest...

Şifa Otağı

Ruhsal ve Fiziksel Hastalıkların Teşhis ve Tedavisi-Şifa Enerjisi-Hacamat-Sülük-Refleksoloji-Lenf Drenaj-Nefes Terapisi-Akupunktur-Manuel Terapi-Bilinçaltı Terapisi-Aroma Terapi-Fitoterapi-Yaşam Koçluğu

geceninkuyusu

genelde içimden atmak için yazarım, hatırlamak için değil

haricibellek

Unutmayalım diye yazıyoruz.

Benim sesim

Müziğim dillerde

siyah lale

açık söz ve cesaret herzaman işe yarar ;)

comMEDIA

iletişim ve medyaya dair herşey

%d blogcu bunu beğendi: