KALABALIK / PLATH
Bir kitabın nereden çıkacağı belli olmaz.
Kalabalıklardan
Sıyrılmışken.
Yalnızlığına
Alışmışken.
Bir cümleden
Bazen.
Bir adamdan
Kısmen.
Tek bir kelimeden
Bir bakıştan
Alelade bir yerdeyken
Vazgeçmişken
Başka bir tarafa doğru
Tek ayağının üzerinde bocalayıp
İlk adımın seni götürmesini beklerken
Ve yönler birbirine karışmış
Pusulan şaşmışken
Kafan çook karışık
Acından kaynaklı boşlukları doldurmaya çabalarken
Vazgeçmenin ne demek olduğunu bilmezken
Başının dikine gitmek kaderinden mi diye düşünüp dururken
Farklı bir coğrafyada
Uçurumun kenarında
Belki de evrenin balkonunda
Via Dolorosa ya da Tapınak Dağı’nda
Peygamberlerin izini sürerken
Beklenen ama çok geç gelen rüyandan hemen sonra
Yüzleşmen gereken milyon tane derdin
Başedebilmek içinse sadece temennilerin varken
Ben şimdi bundan sonra ne yapacağım diye düşünüp dururken
Tutkunun kaybolmuşluğundan kaynaklı olduğunu bilmezken
O bir köşede büyüyüp bir dünya olurken
O dünya büyür büyür
O ise küçücüktür
Sen büyütmüşsündür
Durduk yere
Hep yaptığın gibi.
Kör kütük aşkından alev alev yanar da
Bir kor olur
Sana sonradan dokunanları acıtırsın
Bile bile
Uğruna yandığın aşkla en nihayetinde salonun orta yerinde kardeş kardeş oturmuş televizyon izlerken
O yapacağı kaçamakların hayaliyle vardır yanında
Sense aynı adamla bundan sonra ne yapacağınla
O adam o adam değildir ki artık.
Plath gelir aklına.
Tüm bu saçmalıklara tuz biber ekebilir bir roman, bir şiir
Acından ölmenin dayanılmaz olacağını anladığın zaman ancak
Vazgeçersin ölmekten
Köstebekler vardır…
Yuvalar…toprak… yerin altı…
Dedik ya hiç belli olmaz nereden çıkacağı
Aşkın, kitabın ve o hiçbir zaman başarısı tahmin edilemeyen satırların.
Aralarda gizli sırrım
İki kaşının arası.
Göresi geldiklerin
Senden uzak yaşlanırken
Anladın nihayet
Vazgeçmenin ne demek olduğunu.
ÇİZER:MATAZİZMA
Bir Cevap Yazın