HAYVAN
İçine insan kaçmış senin
Sevgili bekçi köpeği
Boynuna tasma takmışlar senin
Susmayınca bir şaplak, olmadı bir tekme
Hem de gündüz gözüyle, ortalık yerde
Çareyi arsızlıkta bulmuşsun sen de
Yaşlılıktan az gören gözlerin,
İçinde biriktirdiğin kalp kadar olmuş öfkenle
Bekler durursun kulübende
Yemeğim dediğin bir kuru kemik,
Biraz da çorba
Sevgi dediğin bir el,
Üşenmeyip başını okşar öylesine aklına geldiğinde
Silkinirsin o elin sana her değişinde
İnsanlık üzerine bulaşmasın diye
Fırsatını bulduğun anda
Bir açık kapı bulursun mutlaka
Kaç durma uzaklara
Sakın korkma aç kalırım diye
Sokaklar senin, dağlar senin
Ulaşabilirsen doğduğun köyüne
On yılın özgürlüğünü harca bir gecede
Gözlerin bayram etsin yüzünü gökyüzüne her çevirişinde
Alacaklısın rüzgardan, serin akan sulardan, bulutların gözyaşından,
Sana nefes üfleyen hayvanların tanrısından
Ulu bakalım başını gökyüzüne kaldırmış kurtlar gibi
Şakı bakalım geveze kuşlar gibi önüne gelen herkese
Hırlamakla geçmişti ömrün el kapılarının önünde
Şimdi dans et dilediğince
Özgür bacaklarının görkemiyle
Altındaki çimenleri eze eze.
Rüzgarın keyifli ıslıkları
Ağaç dallarından kurduğu orkestrayla eşlik etsin sana bundan böyle.
Saklandığı yerden çıkıyor içindeki korkmuş hayvan bu vesileyle
Bırak ısırsın, bırak yırtsın koparsın
Eti etle doldursun, canı canla yıkasın
Son bir gayret ispatlasın kendini kendisine
Son bir kez sevsin, biraz olsun sevilsin
Eğecekse başını sevdiğinin önünde eğsin
Aynı sulardan içip, aynı nehirde yıkansınlar
Sonbaharı geçirip, kış karına bulansınlar
On yılın esaretini bırakalım da özgür ölerek kutsasınlar.
ÇİZER : PAWEL KUCZYNSKI
Bir Cevap Yazın