İKİ GÖZÜM İKİ KULAĞIM
Akşamlarına sonbahar gelmiş bu son akşamların
Bu sene kış erken gelmiş
Bu sene hüzün erken çökmüş
Topraktan fışkırmış, lodoslarla taşınmış
Hırçınlaşmış tabiatı
Gel de anlatayım tüm bu yaşananları,
Ah benim iki gözüm iki kulağım.
Akşamlarına yıllar çökmüş bu son akşamların
Havalar birden kararmış
Dertler birden çoğalmış
Kara haber tez ulaşınca
Ölmek nedir bilmez bedenler toprağa erken yaslanmış
Gelme sakın, anlatmayayım olanları,
Ah benim iki gözüm iki kulağım.
Akşamlarına iki dünya birden çökmüş aynı akşamların
İki gözüm bir dünyaya açılırken
İki kulağım diğer dünyaya tutkuyla bağlanmış
İçimi kemiren huzursuzluğumdan kanserim çoğalmış
Şimdiyse aç kalmış gözlerim, işsiz kalmış kulaklarım
Yüzümü yurt sanıp nazlı nazlı
Akşamsefaları misali akşamdan akşama yeni güne uyanmış.
Kaldırımlarına akşamlar zor çöker olmuş bu akşamların
Eğri durdun kabahat, yan bastın kabahat olmuş
Nem ki şehir olmuş
Nem ki senin olmuş
Perilere yurt olmuş
Hüzünlü akşamların evsahibi olmuş
Peki ama ne yapacaksın bensiz yeri yurdu
Ah benim iki gözüm iki kulağım.
Bir Cevap Yazın