“Kader,
Neler hissettiğimi bir gün bilmeni istedim. Çok istiyorum sürekli uyumak, hep gitmek, ölmek. Bugüne kadar dayandıysam oğlum yüzündendi. Ama artık ona da acı veriyorum biliyorum. Canım ilgilenmek istemiyor. Canım yataktan çıkmak istemiyor. Ağlamasın istiyorum. Bazen o kadar ağlıyor ki, yastıkla kulaklarımı kapatıyorum. Sonra susuyor. Uyuduğunu umuyorum. Ya da öldüğünü. Yeter ki beni yataktan çıkarmasın istiyorum. Sütüm var ama ne zaman emzirmeye kalksam çıkmıyor. O da asıldıkça asılıyor. Göğüs uçlarım yara oldu. O kadar acıyorlar ki. Ve o sürekli ağlıyor. Nüfus kağıdını çıkaramadım daha. Sanırım çıkarmayacağım da. Bu kadar kısa sürede bir baba bulamadım.
Ben galiba öleceğim Kader. Yok olup gideceğim. Oğlum beni annesi bilmesin. Ona bir baba verme lüksüm bile olmamışken ve geceleri ölsün diye dua ederken.. Çok yorgunum artık dayanamıyorum. Yazarlar nasıl yazar demiştik hani? İnsan hissetmeden yazamıyormuş. Ben hissederek bir roman olmasa da bir mektup yazabiliyorum ancak giderayak.
Mektubumu ne zaman okuyorsan o zaman doğru zamandır. Ne öncesi, ne sonrası. Bizim öncemiz yoktu. Ama geçirdiğimiz aylarda sana yaslandığım ve kendimi iyi hissettiğim anlar vardı. Az kaldı sayende şair olmama. Bak gülümseyebildim en sonunda. Biraz param var ve Rahime’ye bıraktım hepsini. Kenan’ın bakımı için. Bilirsin eski Türk filmlerini severim. Oğlumu bulursan onun seni, senin onu sevmeni dilerim. Kendini suçlama. Olana üzülme derdik. Ben oldum. Bitti artık. Artık benim için üzülme. Kendini suçladığını biliyorum çünkü son zamanlarda benim de en çok yaptığım şey bu oldu. Yapma.
Ölmeden bilemezsin yaşamın kıymetini. Sevmeden bilemezsin kimsenin ne çektiğini. Hani böyle bitersin ya. Ben bittim. Bundan sonrası başka bir hayat. Başka bir insan. Duy ve sev. Dinle ve git. Nereye olursa. Çok şeyler gizli bu yaşananlarda. Kimsenin duymadığını duy, sevmediğini sev. Bırak kopsun. Bırak yok olsun. O senin değil. Kimsenin olmadığı gibi.
Sevgi hiç geçmez.
Gizem.”
Bir Cevap Yazın